HDK'den bağımlılık karşıtı çalıştay 2025-05-03 16:53:41   İSTANBUL - HDK Sağlık Meclisi’nin düzenlediği çalıştayda, bağımlılığın bireysel değil toplumsal bir sorun olduğu vurgulandı; devlet politikaları, özel savaş stratejileri ve yoksulluğa karşı çok yönlü mücadele çağrısı yapıldı.   Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Sağlık Meclisi, Beyoğlu’nda bulunan genel merkez binasında “Bağımlılık ve Mücadele Çalıştayı” gerçekleştirdi. Çalıştay, “Toplumsal sağlık gözüyle bağımlılık”, “Bağımlılığa sosyo-politik yaklaşım” ve “Bağımlılıkla mücadele yaklaşımları” olmak üzere üç oturumda düzenlendi.   Çalıştayda ilk sözü HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş aldı. Meral Danış Beştaş, devletin ve sistemin bağımlılığın önünü açtığına dikkat çekerek, “Satıcılar Kürt ve Alevi mahallelerinde yoğunlaşıyor. Kürdistan’da özel savaş politikaları kapsamında bağımlılık ve fuhuşa zorlama gerçekleşiyor. Geleceklerini görmeyen bireyleri ve gençleri etkiliyor. Bağımlılık kişisel değil, toplumsal bir durum ve inşadır. Neoliberal politikalarla birlikte birey yalnızlaştırılmış bir kişiliğe dönüştürüldü. Kapitalist sistem, bir yandan bağımlılığa yol açan maddeleri üretiyor, bir yandan da bağımlılığı kriminalize ediyor. Devletler, bağımlılıkla mücadeleyi suç-ceza sistemi içerisinde değerlendiriyor. Oysa bağımlılık bir suç değil, bir sonuçtur.   Bağımlılığın hedefi çok net: Kürt, Alevi, devrimci gençler. Çünkü bu gençler umudu örgütleyebiliyor. Polis copuyla sokakta bastıramadığını, uyuşturucuyla öldürmek istiyor. Asıl mesele bu bağımlılığa yol açan nedenleri ve politik olarak devleti tartışmaktır. Bunun karşısında en önemli şey dayanışmadır” diye konuştu.   Kullanımı 8-9 yaşa düştü   Ardından Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Wan Şubesi üyesi Abbas Bingöl, uyuşturucu kullanma yaşının 8-9’a kadar düştüğünü belirterek, “Bağımlılığa sebep olan şey; bu maddelerin sermaye tarafından kontrol edilmesi ve devletler tarafından özel savaş politikası olarak kullanılmasıdır” dedi.   Uyuşturucu nedenleri   İkinci oturumda ilk olarak HDK Sağlık Meclisi üyesi Leyla Kalın, kadınlar açısından bağımlılık konusu üzerine sunum yaptı. Özellikle travmanın bağımlılığa yol açan etkenler arasında olduğunu ve bunun toplumsal cinsiyetle ilişkili olduğunu belirten Leyla Kalın, “Savaş sonrası travmaların yaşandığı yerlerde bağımlılık ve fuhuşa sürüklenme yaşanıyor. Göçmen kadınların tecavüz ve sömürü sonrası yaşadığı izolasyon ile, şiddet ve yoksulluğun ardından bağımlı hale gelmeleri söz konusu. Kadınlar üretimden dışlanırken, tüketimin hedefi haline geliyor.   Kadınlara yönelik bağımlılığın bir özel savaş stratejisi olduğunu kabul etmek gerekiyor. Özel savaş, devletlerin doğrudan askeri değil, toplumsal yapıyı çökertmeye yönelik bir stratejisidir.   Kürt kadın hareketinin gözlem ve raporları, özellikle şehirlerde kontrollü şekilde yaygınlaştırılan madde politikalarını özel savaş aracı olarak tanımlıyor” sözlerini kullandı.    Özel savaş politikası olarak uyuşturucu   Tıp Öğrencileri Komisyonu (TÖK) üyesi Robar Kaptan, bağımlılık ve gençlik konulu sunumunu gerçekleştirdi. Robar Kaptan, uyuşturucunun bir özel savaş politikası olduğunu ifade ederek, “Özel savaş, toplumu oluşturan değerleri ve bireyi düşmanlaştırmanın savaşıdır” dedi.   ‘Sorumluluk’ vurgusu   Üçüncü oturumda sunum yapan SES MYK üyesi Nursel Yücesoy, sorunun kaynağına inen çok yönlü bir çalışmanın yürütülmesi gerektiğini belirterek, “Ülkenin kaynaklarının halka dağıtılması, yoksulluğun ortadan kaldırılması, çocuklar için kültürel, sanatsal, sportif faaliyetlerin hayata geçirilmesi gerekiyor.   Toplumda genellikle tedavi öncelikli görülüyor; fakat tek başına medikal tedavi sorunu çözemez. Sosyal bir sorun olduğu için, koruyucu ve önleyici kamusal hizmetlerin de hayata geçirilmesi gerekir.   Çocuklarımızı korumak, yaşatmak ve onların geleceği için her birimiz sorumluluk almalıyız” diye vurguladı.    Sunumların ardından çalıştay, forum şeklinde devam etti.