Sırrı Süreyya Önder için anma: Sana söz barış bu ülkeye gelecek

  • 10:59 4 Mayıs 2025
  • Güncel
 
 
İSTANBUL- Sırrı Süreyya Önder için anma töreni yüzlerce insanın katılımıyla gerçekleştirilerek, barış mücadelesinin, halk tarafından zafere ulaştırılacağı mesajı verildi. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, dün tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder için Taksim’de bulunan Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) anma töreni gerçekleştirildi. 
 
Anma törenine Sırrı Süreyya Önder’in ailesi, DEM Parti Eş Genel Başkanları, Demokratik Bölgeler Partisi Eş Başkanları, DEM Parti milletvekilileri, Barış Anneleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Cumhuriyet Halk Partisi, Deva Partisi, Saadet Partisi ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) temsilcileri, çok sayıda siyasi parti temsilcisi, sendika temsilcileri, hak savunucuları, sivil toplum örgütü temsilcileri, çok sayıda yurttaş ve sanatçı anmaya katıldı.
 
“Biji biratiya gela”, “Şehit namırın”, “Sırrı’ya sözümüz barış olacak” sloganları ve alkışlarla Sırrı Süreyya Önder’in cenazesi karşılandı. Cenazenin karşılanmasının ardından Sırrı Süreyya Önder için saygı duruşunda durulmasının ardından mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.
 
Gökyüzünde seninle gurur duyuyorum
 
Devamında Sırrı Süreyya Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir, konuşma gerçekleştirdi. Ceren Önder Kandemir, babasına yazdığı mektubu okuyarak şunları söyledi: “Baba hayatın bütün rengi gitti benim bildiğim hayat bitti yeni bir hayat başlıyor şimdi ürkütücü bilinmezlikle dolu. Kendimi bildim bileli seni kaybetmekten korktum. Bu benim tek kabusum, zaafım, burnumdaki sızı, yutağımdaki yumru, karın ağrımdım. Ben babalığına çok doydum şimdiye kadar verdiğin tek bana değil oğluma ve onun çocuğuna bile yeter. Bir babaya ihtiyacım kalmayıncaya kadar doyurdun beni. Ama dostluğuna doyamadım. O dostluğa doyulur mu. Şimdi öfkelenmek istiyorum iki hafta sonra barış protokolü imzalanacak sonra ameliyat da olacağım, iki haftada ne olacak demene kızmak istiyorum, açlık grevlerine, cezaevlerine, işkencelere, bir tek kendinle ilgilenmeyeşine kızmak istiyorum. Yapamıyorum. Bana Kandıra Cezaevinden gönderdiğin bir mektup yüzünden kızamıyorum. Boğazını değil, onurunu besleyerek yaşadığın bu dünyadan gidiyorsun baba. Artık dinlen turna kuşum, biz iyi olacağız. Barışı görmek istiyordun, çocukların yetim kalması kalbini parçalıyordu. Bir tür barış mıydı bilmiyorum ama hastane koridorlarındaki sınıfsız, bayraksız, hüzünlü umutlu kalabalıkta barışa benzer bir şey gördüm ben. Bana güzel sesinle okuduğun dizelerle, biliyorum yağmur yağmaz yukarı doğru yeniden, acımaz olur silinir gider izi bıçağın. Ama hiç bir rüzgar dolduramaz boş kalan yerini. Bir yaşamdan ötekine, birlikte uçan turnaların yerine, gökyüzünde seninle gurur duyuyorum.”
 
Devamında Sırrı Süreyya Önder’in abisi Ali Önder konuşma gerçekleştirmesinin ardından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın dün Sırrı Süreyya Önder’in anısına gönderdiği mesaj okundu.  
 
Abdullah Öcalan: Mühim olan, bu ruhu barışa taşımak
 
Abdullah Öcalan’ın mesajı şöyle: "Sevgili Sırrı Süreyya Önder anısına, Sevgili Sırrı Süreyya Önder’in vefatıyla kalbimize derin bir hüzün çöktü. Çok değerli bir insan, halkların gerçek bir evladıydı. Anadolu ve Türkmen geleneği büyük bir evladını yitirdi, coğrafyamızın bütün toplulukları ve halklarımız büyük bir yoldaşını kaybetti. Onun anısına büyük bir saygı duyuyorum. 27 Şubat’ta, son görüşmemizde yapacağımız çağrıya eklediğimiz son cümleyi elleriyle not almıştı ve bizzat okumak istemişti. Barış içinde bir arada yaşamak adına unutulmaz bir çalışkanlığı ve emekçiliği vardı. Yaşanan tüm olumsuzlukları olumluya çevirmek gibi ustaca bir hünere sahipti. Gerçek bir barış kimliği ve barış kültürüydü.
 
Barışın ve barış sürecinin hepimize kazandıracağını çok iyi biliyordu ve bu onun büyük özlemiydi. Bu umut asla yarım bırakılamaz. Hepimiz için mühim olan, bu ruhu barışa taşımak ve Sırrı Süreyya Önder’in adıyla taçlandırmaktır. Bir kez daha anısına sonsuz bağlılığımı ifade ediyor; değerli ailesine, dostlarına, sevenlerine ve tüm halklarımıza başsağlığı diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun."
 
Ardından KDP Genel Başkanı Mesut Barzani, başsağlığı mesajı okundu.
 
‘Bedel ödeyen herkese sözümüz olsun barış mutlaka olacak’
 
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Sırrı Süreyya Önder’in tüm kesimler tarafından sahiplenişinin barışa, demokrasiye olan özlemin sembolü olduğunu ifade etti. Tülay Hatimoğulları: “Çok direndin biliyoruz ama olmadı. Sevgili Sırrı Süreyya Önder senin hastalığın toplumda büyük bir birleştirici rol üstlendi, hastayken de birleştirdin toplumu çünkü sen ne olursa olsun bu topraklarda barışı zorladın. Sırrı hocam barış ve demokratik toplum çağrısına sımsıkı sarıldın. Gerçek olsun diye çok çabaladın. Bedenin biyolojik olarak ama barışa inancın gerçekleşmek üzere dipdiri cap canlı duruyor. Senin bu mücadelede ödediğin bedel çok. Sen ve senin gibi bu mücadelede bedel ödeyen bütün canlarımıza yoldaşlarımızı buradan saygıyla anıyorum, sen başta olmak üzere hepsinin önünde sevgi ve saygıyla eğiliyorum” dedi.  
 
‘Barışın tohumlarını fidelere dönüştüreceğiz’
 
“Vallahi de billahi de başaracağız dedin. Biz de buna inanıyoruz Sevgili Sırrı Süreyya Önder vallahi de billahi de hep beraber başaracağız” diyen Tülay Hatimoğulları, “Sana söz Sırrı Hocam, bu mücadelede yitirdiğimiz bütün yoldaşlarımıza ve canlarımıza söz olsun. Bu topraklarda bedel ödeyen, kanını akıtan herkes sözümüz olsun, bu sefer barış mutlaka olacak. Sırrı Hocanın ismini burada zikredemediğim sayısız barış elçisinin emektarının bu topraklarda ekmiş olduğu barış tohumları mutlaka yeşerecek ve bizler barışın tohumlarını fidelere dönüştüreceğiz, rengarenk çiçek bahçesine dönüştüreceğiz. Sana söz Sırrı Hocam Anadolu ve Mezopotamya toprakları hak ettikleri barışla yoğrulacak, hak ettikleri barışa hep birlikte kavuşacak. Burada yürekten inandığın halkların kardeşliği bu topraklarda mutlaka ve mutlaka yaşam bulacak. Güle Güle Sırrı Hocam, güle güle değerli yoldaşımız, seni asla unutmayacağız” sözlerini kullandı.  
 
Tülay Hatimoğulları’nın ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve oyuncu senarist Levent Kazak konuşma gerçekleştirdi.
 
‘Barış elçisi senin yarım bıraktığın mücadeleni hedefe ulaştıracağız’
 
Barış Annesi Revşen Döner ise şunları söyledi:  “Biz barış anneleri 50 yıldır bir sürü acı çektik. Biz söz veriyoruz barış elçisi senin yarım bıraktığın, yere düşürmediğin barışı mücadelesi, demokratik cumhuriyet için çalışacağız senin amacını hedefine ulaştıracağız. Senin emeğin önünde saygıyla eğiliyoruz. Hepiniz söz verin barışı, demokrasiyi getirelim. Kimse artık barış için ölmesin. Keşke herkes barışı görseydi. “
 
Daha sonra Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Lideri Bafil Talabani’nin gönderdiği başsağlığı mesajı okundu.
 
‘Sırrı sen toplumsal barışı sağladın’
 
DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, konuşma gerçekleştirdi. Pervin Buldan, “Çok zor veda etmek sırrı sana. Gerçekten çok zor. Güle güle demek o kadar zor ki sana Sırrı. Sana güle güle diyemeyeceğim. Sen benim yoldaşım, yol arkadaşım, sırdaşım, gardaşım, herşeyimdin. Birlikte baş koyduğumuz bu yolda beni yalnız bıraktın, bizi yalnız bıraktın, Kürtlerin kadim dostu Sırrı. Kürt halkının kadim dostu Sırrı sana veda etmek çok zor. Sen sadece Sırrı Süreyya Önder değildin sen Türk’tün Kürtün Aleviydin, sen yanı başımızdaki gezi parkında ağaçtın, güldün çiçektin. Sen böceklere, çiçeklere, sen kalbi atan hava soluyan herkese candın yoldaştın. 18 gün boyunca hastanede yoğun bakım katında yaralı yüreğinle yattın. Ama ne oldu biliyor musun Sırrı sen toplumsal barışı sağladın. Her inancı her kimliği kültürü bir araya getirdin. Gözün arkada kalmasın toplumsal barış sağlandı. Ama şimdi sıra büyük barışta. Bu ülkede yapmak istediklerini, Türk annesi ile Kürt annesinin el ele vermesini gerçekleştireceğiz. Polis annesiyle gerilla annesinin ellerini birbirine kenetleyeceğiz. Sana söz Sırrı yoldaş, sana söz büyük barış bu ülkeye gelecek. Senin hayallerini gerçekleştirmek bu ülkenin boynunun borcu olsun. Oxir be heval Sırrı” sözlerini kullandı.  
 
Anmanın ardından cenaze namazı için Levent Barbaros Camii'ne cenaze götürülmek üzere yola çıkıldı.