
Gençlere ajanlık baskısı Meclis’ gündeminde
- 13:35 11 Ağustos 2025
- Güncel
WAN - DEM Parti Wan Milletvekilleri, Wan’lı gençlerin polisler tarafından aranarak ajanlaştırılmayı çalışılmasını Meclis gündemine taşıyarak, bakanlığın bu konuda herhangi bir soruşturma yürütüp yürütmediği soruldu.
DEM Parti Wan milletvekilleri Zülküf Uçar, Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Sinan Çiftyürek, Gülderen Varlı ve Mahmut Dindar; Wan’lı gençlerin polisler tarafından aranarak “sohbet etme” bahanesiyle çağrıldığı, gelmemeleri halinde ise emniyete çağrılıp, gelinmediğinde haklarında arama kararı çıkarılarak evlerinden alınma tehdidini gündeme taşıdı. Milletvekilleri, söz konusu tehdidi İçişleri Bakanlığı’na sordu.
Olaya yer verilen önergede, son dönemlerde polislerin Kürt gençleri başta olmak üzere, üniversite öğrencileri, gazeteciler, siyasetçiler, sendikacılar ve insan hakları savunucuları gibi çok sayıda kişinin ajanlaştırmaya çalışıldığını anımsatarak, bu durumu kabul etmeyenlerin tutuklanmayla tehditle karşı karşıya kalındığını kaydedildi.
‘Şahıs ortaya çıkarılmalı’
Önergede, “Türkiye’de halen devam eden ‘Barış ve Demokratik Toplum’ sürecinin ruhuna uygun olarak, Kürt halkını hukuk dışı alana yerleştiren her türlü teamül, kural ve eğilimlerin bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılması şarttır. Bu kapsamda, açık telefon numarası ile aramış olup kolaylıkla tespit edilebilecek durumda olan şahsın ortaya çıkarılması; gerekli adli ve idari cezalandırma süreçlerinin uygulanması bakanlığın en acil sorumluluğudur. Kürt coğrafyasında işlenen suçların cezalandırılması, kolluk sisteminin hukuk çerçevesinde işleyeceği mekanizmaların geliştirilmesi, bütüncül hukuk rejiminin tesis edilmesi için her türlü yasal ve anayasal düzenlemelerin yapılması ve Kürt halkının yoğun yaşadığı illerde norm devleti uygulamalarına bir an önce geçilmesi elzemdir. Bu temelde özelde yukarıda aktarılan fiil genelde ise kolluk kaynaklı bütün hukuksuz uygulamaların önüne geçilmesi için bakanlığın hukukun üstünlüğü lehine devreye girmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
Bakanlığın yanıtlaması istemiyle şu sorular yöneltildi:
“*Van’da bir gencin emniyete ‘sohbet’ amacıyla çağrıldığına ilişkin görüntüler tarafınızca araştırılmış mıdır?
*Açık telefon numarası ile kurulan iletişimde suç işleyen şahsın tespit edilmesi oldukça basit olmasına rağmen henüz bir tespit yapıldığı bilgisi kamuoyuna verilmemiştir. Şahsın halen açığa çıkarılmamış olmasını hangi sebeplere dayandırıyorsunuz?
*Bu tür davetlerin amacı nedir ve bu uygulamaların yasal dayanağı olmadığı nazara alındığında, dayanak alınan kural ya da talimatlar nelerdir?
*Kürt halkının yoğun yaşadığı illerde, özellikle gençlerin emniyete çağrılarak ya da kayıt dışı iletişime geçilerek ajanlaştırma faaliyetlerine maruz kaldığı yönlü başvurular hakkında bakanlığınızca herhangi bir çalışma yürütülmüş müdür?
*Bu tür uygulamalara karşı bakanlığınıza yapılan başvuru sayısı kaçtır? Son yıllarda artış gösterme sebepleri nelerdir? Konuya dair bakanlığınızın elinde hangi veriler bulunmaktadır?
*Emniyete çağrılan bireylerin, bu davetleri reddetmeleri durumunda tehdit edildiği, haklarında dosyalar açılarak gözaltı veya tutuklama işlemlerine maruz kaldığı iddiaları doğru mudur? Bu iddialar hakkında Bakanlığınızca herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?
*Kürt halkına yönelik bu tür uygulamaların, geçmişten günümüze sistematik bir şekilde devam ettiği ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olduğu yönündeki eleştirilere ilişkin bakanlığınızın görüşü nedir?
*Bu tür uygulamaların, Anayasa ve AİHS başta olmak üzere birçok hukuk metninde düzenlenen kişi güvenliği hakkına ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğu yönündeki değerlendirmeler hakkında ne düşünülmektedir?
*Bu tür norm dışı devlet uygulamaların sona erdirilmesi ve vatandaşların hukuki güvenceye kavuşması ile Kürt halkının her açıdan güvenliğinin temin edilmesi için somut bir planınız mevcut mudur? “