İZMİR – İzmir Kadın Platformu, kadınların medeni haklarının hedef alınmasına karşı basın açıklaması gerçekleştirdi.

 

İzmir Kadın Platformu (İKP), “Medeni haklarımızdan vazgeçmiyoruz” başlığıyla, kadınların medeni haklarının hedef alınmasına karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan açıklamada, “Hayatlarımıza sahip çıkıyor, medeni haklarımızdan vazgeçmiyoruz” yazılı pankart ve “Haklarımızdan geri adım atmayacağız”, “Kadının bedeni, kadının kararı”, “Miras hakkımızı savunuyoruz” yazılı dövizler taşınırken sık sık, “Jin, jiyan, azadî”, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Diyanet hutbeni al başına çal” sloganları atıldı. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada basın metnini platform adına Emine Akbaba okudu.

 

‘Cezasızlık politikaları ile failler cesaretlendiriliyor’

 

Kadınların mücadele ederek kazandığı haklarına yönelik saldırıların, kapitalizmin krizi nedeniyle tüm dünyada giderek derinleştiğini belirten Emine Akbaba, kamusal alanda erkek şiddetinin yeniden inşası ile başlayan sürecin, devletin erkeklere uyguladığı cezasızlık politikaları ile güçlendirildiğini vurguladı. Emine Akbaba, “Kürtaj hakkından, İstanbul Sözleşmesi’ne, 6284 sayılı yasanın kaldırılmaya çalışılması ve Diyanet’in sadece kadınların bedenlerine yönelik saldırıları ile sınırlı kalmayarak medeni kanuna yönelik yeni saldırı biçimlerini aldı. Ailenin 10 yılı ilan edilirken sermayeye ucuz iş gücü yaratmak için Sağlık Bakanlığı, sezeryan doğumu fiili olarak engelleyerek kadınları vajinal doğum yapmaya zorluyor.  Eğitim Bakanlığı, çocuk işçiliğini meşrulaştıran MESEM projeleri için çocukların kapitalizmin işleyen çarklarında ölmesinin önünü açıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, kadınların güçlendirilmesi için günlük bütçeden 38 kuruş ayırırken doğum, evlilik kredileri ile ailenin güçlendirilmesi için yeni düzenlemeler yapıyor. Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu bir dönemde ilk çocuğa tek seferlik 5000 TL, genç yaşta evlilikleri arttırmak için 30 yaş altında evlenenlere 2 yıl ertelemeli 150 bin faizsiz kredi bir müjde diye sunuluyor. Adalet Bakanlığı, artan kadın cinayetlerine karşı önleyici yasaları uygulamak bir yana cezasızlık politikaları ile failleri cesaretlendiriyor” dedi.

 

‘Diyanetin hutbeleri kadın düşmanlığını tırmandırıyor’

 

Diyanet'in geçmişten bugüne hutbeleri ve fetvaları ile kadın düşmanlığını tırmandırdığının altını çizen Emine Akbaba, “Aile içi istismarı meşrulaştıran fetvalarından, kadınların bedenleri üzerine verdiği hutbelerin yanı sıra kadınların miras hakkına da saldırıyor. Ağustos ayından beri her cuma verdiği hutbeler ile kadınların medeni haklarına saldıran Diyanet, anayasa ile güvence altına alınan eşitlik ilkesine saldırarak suç işliyor! Çocuk, yaşlı gibi toplumsal yeniden üretim alanlarında bakım emeğini kadınların sırtına yükleyerek kar eden kapitalizm, esnek-güvencesiz ve yarı zamanlı çalışma ile kadınları kutsal ailelerin içine hapsetmeye çalışıyor. ILO 190’u imzalayan ama uygulamayan saray iktidarı işyerlerinde yaşanan tacizi, şiddeti ve mobbingin üstünü örtüyor. Her şeye maydanoz AKP ve suç ortakları kadınların nasıl giyinmesi, nasıl yaşaması, nasıl doğurması gerektiğine karışma haddini kendinde buluyor” şeklinde konuştu.

 

‘Kadın düşmanı yasaları ve hutbeleri tanımıyoruz’

 

AKP iktidarının, kendinden olmayan herkese savaş açtığını söyleyen Emine Akbaba, kadınların hakları için mücadelelerinden vazgeçmeyeceğini dile getirerek iktidarın kadın düşmanı yasalarını ve Diyanet'in hutbelerini tanımadıklarını ifade etti. Emine Akbaba, kadınların taleplerini şu şekilde sıraladı:

 

"*Kadına yönelik şiddete karşı yasalar etkin olarak uygulansın,

 

*Nafaka, boşanma, miras hakkına yönelik saldırılara,

 

*Kadınların bedenleri üzerinden fiili olarak yasaklanan kürtaj ve sezeryan doğum uygulamalarına son verilsin!

 

*ILO 190 uygulansın!"

 

Açıklama sloganlarla sona erdi.