Umuda yolculuğun hikayesi: Mexmûr (3)

  • 09:01 16 Ağustos 2025
  • Dosya
Saldırılara karşı direniş
 
Rojda Aydın - Leyla Ayaz
 
HABER MERKEZİ - Mexmûr Kampı, örgütlülüğünün simgesi olmasının yanı sıra, sürekli hedef alınan bir yer oldu. Siyasi abluka, hava saldırısı ve kuşatmalara rağmen, her dönem direnişi büyüten taraf oldu.
 
Mexmûr Kampı, yalnızca örgütlülüğün bir simgesi olmakla kalmadı; aynı zamanda sürekli hedef alınan bir yer hâline geldi. Siyasi abluka, hava saldırıları ve kuşatmalara rağmen kamp, her dönemde direnişi büyüten taraf olmayı sürdürdü.
 
Kampın kuruluşundan bu yana halk, "güvenlik" gerekçesiyle yerinden yurdundan edilirken, yine aynı gerekçelerle abluka altına alındı. Giriş-çıkışlar yasaklandı, temel ihtiyaç malzemelerine erişim engellendi; sağlık ve eğitim hizmetleri kısıtlandı. Askeri ve siyasi ablukalar hiç sona ermedi; hava saldırıları da devam etti.
  
Dosyamızın üçüncü bölümünde Mexmûr Kampı'na yönelik saldırıları ele alıyoruz. 
 
DAİŞ'e karşı direniş
 
2014 yılında DAİŞ'in Irak ve Güney Kürdistan’a yönelik saldırıları sırasında hedeflerinden biri de Mexmûr Kampı oldu. Halk kendisini savunmak üzere harekete geçerken, YPJ ve HPG'liler de halkı korumak için direnişe katıldı. Ortak bir mücadeleyle DAİŞ çeteleri geri püskürtüldü.
 
Ambargo ile izolasyon politikası
 
2014 yılı sonunda, Türkiye’nin de desteğiyle, KDP ve Irak hükümeti Mexmûr Kampı’na kademeli olarak ambargo uygulamaya başladı. 2019’da, Türkiye’nin Hewlêr Büyükelçiliği’nde görevli MİT mensubu Osman Köse’nin öldürülmesinin ardından ambargo daha da sertleştirildi. 17 Temmuz 2019’da KDP yönetimi, kampın girişlerini tamamen kapatarak halkı izole etmeye çalıştı.
 
Tel örgülerle kapatma girişimi
 
Irak hükümeti, 2021 ve 2023 yıllarında Mexmûr halkını kuşatma çabalarını sürdürdü. 27 Ocak 2021'de Irak güçleri kampa girmeye çalıştı; ancak halk bu girişime karşı direndi. 20 Mayıs 2023'te kamp çevresine tel örgüler örülmek, hendekler kazılmak ve kuleler inşa edilmek istendi. Halk, bu saldırıya 16 gün boyunca gece gündüz direndi. Ancak uluslararası toplum yine sessiz kaldı.
 
Zorla göç politikaları devrede
 
10 Nisan 2023 itibarıyla Irak hükümeti, kampa malzeme girişlerini engellemeye başladı. Bu durum, ambargonun daha tehlikeli bir aşamaya geçtiğini gösterdi. Güvenlik güçlerinin izni olmadan hiçbir temel ihtiyaç karşılanamıyor; hastalar hastaneye gidemiyor, işçiler tutuklanıyor ve esnaf kampa malzeme getiremiyor. Bu politikaların amacı, halkı zorla göçe zorlamak ve kampın örgütlülüğünü parçalamak olarak değerlendiriliyor.
 
Özel savaş politikaları nedeniyle Mexmûr halkı her alanda ciddi zorluklarla karşı karşıya. 2017'den bu yana 6 bebek hayatını kaybetti. Türkiye ise, KDP iş birliğiyle, Mexmûr Kampı’nı son 5 yılda 14 kez İHA ve roketlerle bombaladı. Bu saldırılarda çok sayıda kişi yaralandı, bazıları hayatını kaybetti ve büyük maddi hasar oluştu.
  
2019’dan 2024 yılına kadar olan saldırıların bilançosu şöyle:
 
* 18 Temmuz 2019'da Türkiye'ye ait savaş uçakları kampı bombaladı. Bombalama sonucu kampta yaşayan 2 kişi yaralandı.
 
* 15 Nisan 2020'de Türkiye'ye ait silahlı insansız hava araçları kampı bombaladı. Bu saldırıda 3 genç kadın hayatını kaybetti.
 
* 15 Haziran 2020'de Türkiye'ye ait savaş uçakları Mexmûr Kampı'nı, Qereçox Dağı'nı ve Miştenûr bölgesini ağır bombardımana tuttu. Şans eseri can kaybı yaşanmadı.
 
* Türkiye, 5 Mayıs 2021'de Mexmûr merkezini silahlı insansız hava araçlarıyla bombaladı. Saldırıda bir kadın ve çocuğu yaralandı. Çevredeki evlerde maddi hasar meydana geldi.
 
* Türkiye, 1 Şubat 2022'de savaş uçaklarıyla kampı bombaladı. Saldırı sonucunda Halk Savunma Kuvvetleri’ne bağlı iki kişi hayatını kaybederken, çok sayıda kişi de yaralandı.
 
* 21 Mayıs 2022'de silahlı insansız hava aracıyla kamptaki bir araca yönelik bombalı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda Hecî Mîrza Elî isimli vatandaş hayatını kaybetti.
 
* 5 Temmuz 2022'de Türk devletine ait silahlı insansız hava araçlarıyla kamptaki bir eve saldırısı düzenledi. Bunun sonucunda bir kişi yaralandı, bazı insanlarda etkilendi.
 
* 29 Ağustos 2022'de Türkiye’ye ait silahlı insansız hava aracı kamptaki bir evi bombaladı. Saldırıda Ebûzêt Abdullah Dêrhînî yaşamını yitirdi.
 
* Irak güçleri 27 Aralık 2021'de sabah saatlerinde Mexmûr Kampı’na girerek kampın etrafını çitle çevirmek istedi. Ancak kamp halkı buna karşı büyük bir direnç göstererek, kampın etrafının çitle çevrilmesine izin vermedi.
 
* Irak güçleri, 20 Mayıs 2023 tarihinde yeniden zırhlı araçlar, polis, özel timler ve iş araçlarıyla kampa girmeye çalışarak, kampın çevresine hendekler kazmak, kuleler inşa etmek ve kampın etrafını çitle örmek istedi. Ancak kamp halkı 16 gün boyunca gece-gündüz direndi ve 16 günlük direniş sonucunda Irak hükümetinin hedefini boşa çıkarıldı.
 
* 7 Ekim 2023’te Türkiye’ye ait silahlı insansız hava araçları kamptaki bir camiyi bombaladı. Saldırı sonucu 1 kadın ve 2 çocuk yaralandı. Caminin çevresindeki evlerde ise büyük hasar oluştu.
 
* 13 Ekim 2023'te Türkiye’ye ait silahlı insansız hava araçları kamptaki bir evi bombaladı. Saldırıda bir kadın yaralanırken, çevredeki evlerde hasar meydana geldi.
 
* 17 Ekim 2023'te Hewlêr yolu üzerinde bulunan Koye ilçesine bağlı Kanî Kendî köyünde Mexmûrlu bir ailenin aracı silahlı insansız hava araçlarıyla bombalandı. Saldırıda Dilovan Îşlek isimli genç hayatını kaybederken, 3 kadın da yaralandı.
 
* 10 Eylül 2024'te Türkiye’ye ait silahlı insansız hava araçları Mexmûr Kampı’nda bulunan Barış Anneleri’ne ait bir evi bombaladı. Saldırıda Gulê Özek, Edîbe Paksoy ve Ezime Kabul isimli kadınlar yaralandı. Bombalama nedeniyle çocukların psikolojilerinde etkilenmeler yaşanırken, birçok evin kapı ve pencereleri de kırıldı.
 
* 16 Eylül 2024'te Türkiye’ye ait silahlı insansız hava araçları kamptaki bir ailenin bahçesini bombaladı. Saldırıda can kaybı yaşanmadı.
 
Uluslararası hukuk ne diyor? 
 
Uluslararası hukuk, sivillerin ve mültecilerin yaşadığı kampların hedef alınmasını açık biçimde ağır bir suç olarak tanımlar. İlgili sözleşmeler şunlardır:
 
“*1949 Cenevre Sözleşmeleri: Savaş ve çatışma ortamlarında sivillerin korunmasını zorunlu kılar.
 
*BM Mülteciler Sözleşmesi: Mültecilerin zorla geri gönderilmesini yasaklayan non-refoulement (geri göndermeme) ilkesini esas alır.
 
*Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM): Bilinçli şekilde sivillerin hedef alınmasını savaş suçu kapsamında değerlendirir.”
 
Buna rağmen, Mexmûr’a yönelik saldırılar hem hukuki hem de ahlaki ve siyasi açıdan derin bir tartışma konusudur. Birleşmiş Milletler, yaşananlara karşı çoğunlukla yalnızca “endişe” açıklamaları yapmakla yetiniyor.