Gülistan Gülmüş

 

DÊRSIM - Her mevsimde ayrı güzellikler sunan Dêrsim, bu yıl da baharla beraber binlerce yurttaşa kucak açıyor. İnanç sistemi, doğası ve eşsiz manzarasından kaynaklı Dêrsim’de adım atılacak yer bulunamıyor.

 

Dêrsim, Kürdistan’da istisnasız en çok ziyaret edilen kentlerin başında geliyor. Dêrsim, inanç sistemiyle, kendine has doğası, özgün kültürü ve eşsiz manzaralarıyla doğaseverlerin gözdesi olmaya devam ediyor. Dağlarının ihtişamı, vadilerinin derinliği ve rengârenk çiçekleriyle adeta bir doğa cenneti olan Dêrsim, her mevsim farklı bir güzelliğiyle keşfedilmeyi bekliyor. Baharın gelmesiyle beraber hem Kürdistan’dan, hem Türkiye’den hem de dünyadan çok sayıda insanın ziyaret ettiği Dêrsim’de adeta festival havası yaşanıyor.

 

Göz kamaştıran dağları

 

Dêrsim’in en dikkat çeken özelliklerinden biri, muazzam dağ silsileleri ve zirveleridir. Munzur Dağları, bölgenin en yüksek ve etkileyici noktalarından biridir. Bu dağlar, sadece görsel anlamda değil, aynı zamanda bölgenin ekosistemi, kültürü ve inancı için de büyük bir yer tutuyor. Dağların zirvelerinden bakıldığında, yemyeşil ormanlar ve berrak dereler birbirine karışarak muazzam bir manzara sunuyor. Yine adı ve zirvesiyle dikkat çeken Jel (Zel) Dağı da baharın gelmesiyle tüm heybetini gözler önüne seriyor. Jel, “kadın” demek. Aysel Doğan, verdiği bir röportajda Sakine Cansız’ı Zel Dağı'na benzettiğini ifade etmişti.

 

Dêrsim’in flora zenginliği

 

 

Dêrsim sadece dağlarıyla değil, flora çeşitliliğiyle de büyüleyici bir kent olarak Kürdistan’ın gözdesi olma rolünü sürdürüyor. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında bölgede açan sayısız çiçek, doğanın uyanışını gözler önüne seriyor. Çiçeklerin en canlı halleriyle boy gösterdiği bu mevsimlerde, bölgeyi ziyaret edenler adeta bir tablonun içinde gibi hissediyor. Bu çiçekler aynı zamanda şifalı otlar olarak da kullanılıyor. Bu, çok eskilere dayanan bir kültürel özellik taşıyor. Çoğu Dêrsimli hâlâ yüksek dağlardan topladığı çiçek ve bitkilerden ilaç stoku yapıyor.

 

Doğanın kutsanışı, doğaya saygı

 

Dêrsim’in doğası sadece görsel güzelliklerle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda bölgenin yerel halkının yaşam tarzını da şekillendiriyor. Doğayla iç içe bir yaşam süren Dêrsimliler, dağları ve çiçekleri sadece turistik bir değer olarak görmekle kalmaz, onları yaşamlarının bir parçası olarak kabul ederler. Bu derin bağ, bölgenin kültürel dokusunu da zenginleştiriyor. Bu durum, özellikle inançlarından kaynaklanan bir özellik olarak karşımıza çıkıyor. Alevilik inancına göre her canlının bir ruhu vardır ve onlara zarar vermek büyük bir saygısızlıktır.

 

Gidilmemiş yollar, duyulmamış hikâyeleriyle Dêrsim…

 

Dêrsim her yıl binlerce ziyaretçiye kapı açıyor. Buraya daha önce gelmiş olanlar bile, her gelişlerinde Dêrsim’de yeni bir özellik keşfediyor. Dağ köyleri, vadiler ve çiçek tarlaları arasındaki yollar, doğanın saf halini sunuyor. Burada yürürken, binlerce yılın hikâyelerini duyabilir; sessizliğin içinde huzuru bulabilirsiniz. Dêrsim'in doğası, sadece görsel bir şölen değil, aynı zamanda ruhu dinlendiren bir deneyimdir.