
Besta nöbetinin ardından: Her ağacımız bir memleket eder
- 09:08 14 Eylül 2025
- Ekoloji
ŞIRNEX- Şirnex’te asker ve korucu eliyle yapılan doğa kıyımına karşı Besta bölgesinde yapılan nöbet eylemine katılan Barış Anneleri, “Kendi topraklarımızda rahatça yaşayalım istiyoruz. Her ağacımız bir memleket eder. Barış için biz adım attık devlet hiç adım atmadı. Artık savaş istemiyoruz” dedi.
Kürdistan’ın doğasına yönelik saldırılar ve eko-kırım yıllardır aralıksız bir şekilde sürüyor. Doğa katliamının en yoğun yaşandığı kentlerin başında gelen Şirnex’te, özel savaş politikaları kapsamında yaşanan orman yangınları ve askeri saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Korucu ve asker eliyle katledilen Kürdistan doğası savaş politikalarının adeta bir devamı niteliğinde. 9-10 Eylül’de Besta bölgesinde Demokratik Kurumlar Platformu (DEKUP) öncülüğünde, “Ekokırıma geçit yok, doğa talanına karşı yürüyoruz” şiarıyla gerçekleşen nöbet eylemine katılan yüzlerce kişi doğa kıyımına “dur” demek için bir araya geldi.
Kitlenin içinde en çok dikkat çeken Barış Anneleri ise doğayı savunarak bir kez daha barışı haykırdı. Yok edilmek istenen ağaçlar için “onlar bizim çocuklarımız” diyen Barış Anneleri, kadının doğayla olan bağını da gözler önüne sermiş oldu. Nöbet eyleminin sonunda kesilen ağaçları uçurumdan aşağı attıktan sonra “Şehîd namirin” sloganı atan Barış Annesi ise direnişin en dikkat çeken sesi oldu.
Nöbet eylemine katılan Barış Anneleri, ağaç kıyımına yönelik tepkilerini dile getirdi.
‘Her ağacımız bir memleket eder’
Besta bölgesinde gerçekleşen ağaç kesimlerine karşı nöbet tuttuklarını belirten Barış Annesi Zeynep Beğenir, “Yeter bu kadar ağaç kıyımı. Bizde artık huzur içinde olalım. Barış süreci diyorlar halbuki bir barış söz konusu değil. Sürecin başladığı günden bu yana doğamız daha çok katlediliyor, memleketimizi ateşe veriyorlar. Ne bir barış var ne de huzur. Bütün ağaçları kesmişler. Herkesin elini vicdanına koyması lazım. Yüzlerce insan bu ağaçlar için buraya nöbete geldi. Bizde barış ve huzur olsun istiyoruz. Kendi topraklarımızda rahatça yaşayalım istiyoruz. Her ağacımız bir memleket eder. Ama ne yazık ki hiç ağacımız kalmamış. Barış için biz adım attık devlet hiç adım atmadı” dedi.
‘Artık savaş istemiyoruz’
Ağaçların kesildiğine ve ormanların yakıldığına değinen Barış Annesi Hanım Kaya, “Ektiğimiz hiçbir şey yeşermiyor. Bize yapılan zulümdür. Kürtlere yapılan zulüm hiçbir yerde, hiç kimseye yapılmadı. Biz Barış Anneleriyiz, barış istiyoruz. Bizim gözümüz savaşta değil. Gözümüzü barışa, kardeşliğe, eşitliğe diktik. Ne askerin, polisin ne de gerillaların öldürülmesini istemiyoruz. Gerilla da bizim oğlumuz, kızımız, kardeşimizdir. Barış sürecinin devam etmesini istiyoruz. Artık savaş istemiyoruz” şeklinde konuştu.
‘Bir ağacı kesmekle bir insanı öldürmek aynı şeydir’
Barış Annesi Şadiye Bilir ise Kürdistan doğasına, ağacından nehirlerine kadar verilen zararları kınadığını kaydederek şunları söyledi: “Bu ağaçları kesen ve Kürdistan doğasına zarar veren herkesi lanetliyorum. Bir ağacı kesmekle bir insanı öldürmek aynı şeydir. Ağaç da bir ruhtur. Silopi’den buraya ağaçlarımızın nöbetini tutmaya geldik. Ağaçlarımızı kesmelerini, dağlarımıza zarar vermelerini istemiyoruz. Sularımız, pınarlarımız, toprağımız kurudu. Kürdistan dağlarında, gölgesinde oturulacak bir tane ağaç bırakmadılar. Kürdistan dağlarında taş üstünde taş bırakmadılar. Yıllardır hayvanlarımızı beslediğimiz mağaralarımız vardı, onları bile yıktılar.”