
Özgür Yaşam Diyalogları: Sürecin öncüsü kadınlar olacak
- 09:04 7 Mayıs 2025
- Güncel
Pelşin Çetinkaya
AMED - Kadınların, “Önderlikle Özgür Yaşam Diyalogları” kampanyasına dair konuşan TJA aktivisti Arzu Karaman, bütün halkların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Demokratik Çözüm” küresel kampanyası çerçevesinde geçtiğimiz gün "Önderlikle Özgür Yaşam Diyalogları” kampanyasının startını verdi. Kampanya kapsamında Kürdistan, Türkiye ve Avrupa’da birçok kadın bir araya gelerek, birçok etkinlik düzenledi.
TJA aktivisti Arzu Karaman, kampanyaya dair değerlendirmelerde bulundu.
27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı tarihi çağrıdan sonra demokratik toplum ve barışın sağlanması için kadınlar olarak bu süreci güçlü bir şekilde omuzlayıp, buna yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirten Arzu Karaman, “3 Mayıs’ı Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın ‘Özgürlük Günü’ olarak ilan ettik. Kürt Halk Önderi’nin bütün halklar için fiziki özgürlüğünün bir an önce gerçekleşmesi gerekiyor. Demokratik bir toplumun ve kalıcı bir barışın inşası için Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Bunun içi şartlar oluşturulması gerekiyor. Tarihi çağrıdan sonra devlet, gerekli kurumlar, iktidar bir an önce adım atmalı. Halkların, toplumların, Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun bir barışa ihtiyaç duyduğunun farkındayız. Buna yönelik de bütün dünyanın aslında bu çağrıyı güçlü bir şekilde sahiplenmesi gerekiyor. Bütün halkların artık barışa ihtiyacı var. Bunun için bu fırsatın tam da şu an zamanıdır. Abdullah Öcalan bütün dünyaya bu fırsatı sunuyor” sözlerine yer verdi.
Barış ve demokratik toplumda kadının rolü büyük
Arzu Karaman, toplumun ahlaki ve politik olabilmesi noktasında kadınların rolünün çok fazla olduğuna dikkat çekerek, “Bundan kaynaklı da gördüğümüz gibi devletin, sistemin ve eril erkek zihniyetin kadını hedef aldığı ve özellikle özel savaş politikası adı altında kadınları, çocukları nasıl hedef aldığını görüyoruz. Bu aslında barışı ve demokratik bir toplumu baltalamaktır. Biz kadınlar özellikle kadın katliamlarının önünü alabilmek için alanlarda olduğumuzu ve buna karşı ses çıkardığımızı örgütlü yapımızla beraber önünde durarak göstereceğiz. Ahlaklı ve politik bir toplum için kadının rolünün çok önemli. Savaş adı altında kadınlar hedef alınıyor ve buna karşı durmamız gerekiyor. Bizim kalıcı bir barışa ve demokratik bir topluma ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
‘Demokratik toplum kaçınılmazdır’
Esasında toplumun demokratik olması gerektiğini dile getiren Arzu Karaman, “Demokratik bir toplum kaçınılmazdır. Demokratik bir toplum bütün halklar için gerekli olan bir şeydir. Bundan dolayı sadece Kürt halkı değil tüm halklar demokratik toplum anlayışını sahiplenmesi gerekiyor. Barışın sağlanması, bütün halkların bir arada yaşaması, bütün farklı renklerin bir arada olması ve bütün toplumların sesi olabilmesi için demokratik toplum kaçınılmazdır. Bunu Sayın Abdullah Öcalan açıklayıcı bir şekilde ortaya koymuştur. Biz bunun pratiğini de aslında bugün Rojava’da görebiliyoruz. Bugün Rojava’ da Kürt halkının yönetim biçimi, bütün halkların bir arada yaşama şekli olduğundan kaynaklı Rojava’ da demokratik toplum gerçekliği vardır. Bu da başta kapitalizm ve tekçi zihniyete ters düştüğü için maalesef birçok saldırıya da maruz bırakılıyor” dedi.
‘Çalışmalarımız Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne dair olacak’
Arzu Karaman demokratik toplumun öncülüğünü kadınların yapacağını söyleyerek, “Bu alanda çalışmalarımızı yürüteceğiz. Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne bütün halkaların ihtiyacı var. Biz bugün demokratik bir toplum derken sadece Türkiye veya Orta Doğu’yu kastetmiyoruz. Bütün halklar demokratik bir toplumda kendilerini var edebilir. Ve barış ancak demokratik bir toplumla mümkündür. Bundan dolayı da Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü günü ilan ettik. Ve bu bütün dünya da yankılandı. Özellikle Avrupa ve başka ülkelerde de halklar sahiplendi. Bu saatten sonra bütün çalışmalarımız demokratik topluma dair olacak. Bütün çalışmalarımız Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne dair olacak. Sayın Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıyı sahiplenmek olacak. Ve bunula ilgili de bütün çalışmalarımız halkla buluşarak topluma ve halklara aktararak birlikte 3 Mayısı güçlü bir şekilde sahipleneceğiz” şeklinde konuştu.