Leyla Zana’ya yönelik saldırıya tepki

  • 15:51 22 Aralık 2025
  • Güncel
MERSİN – TJA ve DEM Parti Mersin Kadın Meclisi, Leyla Zana'ya yönelik ırkçı ve cinsiyetçi saldırıların bilinçli bir zihniyetin ürünü olduğunu ifade ederek, ilgili kurumları sorumluluk almaya çağırdı.
 
Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Kadın Meclisi, Leyla Zana'ya yönelik cinsiyetçi ve ırkçı saldırıyı düzenledikleri açıklama ile protesto etti. DEM Parti Mersin İl Örgütü önünde yapılan açıklamada, "Leyla Zana onurumuzdur" pankartı açıldı, sık sık, "Jin jiyan azadî" ve "Bijî berxwedana jinan" sloganları atıldı. 
 
‘Nefret dili barış önündeki engel’
 
Açıklamayı yapan DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş, "Leyla Zana ismi, bu topraklar için yalnızca bir siyasetçi ismi değildir, bir halkın eşitlik arayışının, kadın mücadelesinin ve barış iradesinin sembolüdür. Ona yöneltilen her hakaret, kadınların siyasal alandaki varlığına ve Kürt halkının demokratik çözüm talebine dönük açık bir saldırıdır. Kadınları ve Kürt kimliğini hedef alan bu dışlayıcı ve nefret yüklü dil, toplumsal barışın önündeki en büyük engellerden biridir. Sporun birleştirici ruhunu, geçmişin karanlık sembolleriyle ve 'beyaz Toros' zihniyetiyle kirletmek bu ülkeye geçmişten başka hiçbir şey vaat etmez. Bu tür sembollerin tribünlerde görünür kılınması, toplumu geleceğe değil, acılarla dolu bir geçmişe hapsetme çabasından ibarettir. Barışı savunmak, yalnızca siyaset kurumunun değil, vicdan sahibi her yurttaşın, her taraftarın ortak sorumluluğudur" ifadelerini kullandı. 
 
‘Soruşturma açılmalı’ 
 
Bedriye Kuş, yaşananlara sessiz kalınmasını ya da saldırının "taraftar taşkınlığı" olarak geçiştirilmesini kabul etmediklerini belirterek, bu tutumun nefret söylemini sıradanlaştırdığını ve yeni saldırıları teşvik ettiğini ifade etti. Bedriye Kuş, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) başta olmak üzere sorumluluğu bulunan tüm kurumları, sürece dair şeffaf, bağımsız ve titiz bir inceleme yürütmeye çağırarak, "Hukukun işletilmesi, yalnızca bugün için değil, çocuklarımızın daha demokratik, daha eşit bir ülkede yaşayabilmesi için hayati önemdedir. Statlar halkların karşı karşıya getirildiği alanlar değil, neşenin, kardeşliğin ve ortak heyecanın mekanları olmalıdır. Bu kültürü korumak ve güçlendirmek, başta spor yöneticileri olmak üzere hepimizin omuzlarındaki tarihsel bir sorumluluktur. Leyla Zana'ya yapılan haksızlığın karşısında, barışın ve kardeşliğin örgütlü gücüyle duruyoruz. Ne olursa olsun, kadınların özgürleştiği, Kürt halkının onuruyla yaşadığı ve ırkçılığın son bulduğu bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz" diye konuştu