QERS- DEM Parti Qers Eşkaşkanı Arzu Savaş Derman, Kürt halkını hedef alarak ırkçı söylemlerde bulunan Prof. Dr. Tülay Diken Allahverdi hakkında yaptığı açıklamada, “Bir akademisyenin bu tarihsel ve toplumsal gerçekliği yok sayan söylemleri kabul edilemezdir. Bir topluluğun onuruna yönelik hakaret içeren ifadeleri nedeniyle hukuki sorumluluk çerçevesinde değerlendirilmesini yetkili mercilerden talep ediyoruz” dedi. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Qers (Kars) İl Örgütü, Kars Kafkas Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. Tülay Diken Allahverdi’nin Kürt halkına yönelik sarf ettiği ırkçı söylemleri nedeniyle basın toplantısı gerçekleştirdi. DEM Parti Qers İl Örgütü binasında düzenlenen toplantıya çok sayıda partili katıldı. 

 

Açıklama metnini DEM Parti Qers İl Eşbaşkanı Arzu Savaş Derman okudu. 

 

‘Kürt halkını aşağılamak akademik etikle ve toplumsal barışla bağdaşmamaktadır’

 

“Barış ve Demokratik Toplum” sürecini hatırlatan Arzu Savaş Derman, “Son bir aydır ülkemizde barışa ve demokratik çözüme dair umutların güçlendiği bir süreçten geçerken, toplumun ortak vicdanını yaralayan ve insan haklarını açıkça ihlal eden iki ayrı olay karşısında sessiz kalmayacağımızı kamuoyuyla paylaşma zorunluluğu doğmuştur. İlk olarak, Kars Kafkas Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. Tülay Diken Allahverdi’nin Kürt halkını hedef alan aşağılayıcı ve dışlayıcı ifadeleri, evrensel insan hakları ilkeleriyle, akademik etikle ve toplumsal barışla bağdaşmamaktadır. Bir halkı kimliği üzerinden aşağılamak; insan onurunu, eşit yurttaşlık ilkesini ve anayasal güvence altındaki temel hakları ihlal etmektir. Bir akademisyenin bu tarihsel ve toplumsal gerçekliği yok sayan söylemleri kabul edilemezdir. İlgili kişinin, bir topluluğun onuruna yönelik hakaret içeren ifadeleri nedeniyle hukuki sorumluluk çerçevesinde değerlendirilmesini yetkili mercilerden talep ediyoruz” sözlerine yer verdi. 

 

Adalet Bakanlığı’na çağrı 

 

Leyla Zana’ya yönelik cinsiyetçi söyleme de atıfta bulunan Arzu Savaş Derman, “İkinci olarak, son günlerde spor tribünlerinde Sayın Leyla Zana şahsında dile getirilen cinsiyetçi, aşağılayıcı ve hakaret içeren söylemler; yalnızca bir kişiyi değil, tüm kadınları ve özellikle Kürt kadınları hedef alan açık bir nefret suçudur. Bu tür ifadeler, toplumsal cinsiyet eşitliğine, kadınların onuruna ve insan haklarına doğrudan saldırıdır. Türkiye’de barış ve huzur için yürütülen diyalog ve toplumsal birlik çabalarının; nefret dili, ırkçılık, şovenizm ve cinsiyetçilikle sabote edilmesi son derece tehlikelidir. Gelişen teknoloji ve kamera sistemleri sayesinde bu suçları işleyen kişilerin tespit edilmesi mümkündür. Adalet Bakanlığı’nı ve güvenlik güçlerini, hukukun gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

‘Şiddete karşı tutum alınmalı’

 

DEM Parti olarak ülkede barışı, eşitliği ve birlikte yaşamı savunmaya devam edeceklerinin altını çizen Arzu Savaş Derman, “Devletin ve hükümetin, hukuk devletinin temel ilkelerine bağlı kalarak; ayrımcılığa, nefrete ve şiddete karşı kararlı bir tutum almasını talep ediyoruz” dedi.

 

Açıklama, “Leyla Zana onurumuzdur”, “Jin, jiyan, azadî” sloganları ile son buldu.