
AYM’den Rabia Naz kararı: Soruşturma özensiz yürütüldü
- 10:31 1 Eylül 2025
- Hukuk
HABER MERKEZİ - AYM, 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın 2018’deki şüpheli ölümüyle ilgili soruşturmanın özensiz yürütüldüğüne hükmetti. Aileye 350 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verildi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın 2018 yılında Giresun’un Eynesil ilçesinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmesine ilişkin yürütülen soruşturmada yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme, soruşturmanın gerektiği özen ve ciddiyetle yürütülmediğini, olayın aydınlatılmasına yönelik birçok temel adımın ihmal edildiğini belirtti. Aileye 350 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmedildi.
5 yıl sonra gelen karar
Rabia Naz Vatan’ın ölümüyle ilgili savcılık soruşturması, 2020 yılında takipsizlik kararı ile kapatılmıştı. Olayda, dönemin belediye başkanının yeğeni de dâhil olmak üzere bazı isimler şüpheli sıfatıyla yer almış, ancak dava açılmamıştı. Aile, takipsizlik kararının ardından Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Yüksek Mahkeme, kararında olayın gerçekleştiği andan itibaren yürütülen süreci ayrıntılı şekilde inceleyerek, soruşturmada ciddi hataların ve ihmallerin bulunduğunu kaydetti.
Olay yeri incelemesinde temel eksiklikler
Mahkeme kararında, olay yeri incelemesinin birçok açıdan yetersiz kaldığına dikkat çekildi. Görüntü kaydı alınmaması, olay yerinin kalabalıklardan arındırılmaması, delillerin usulüne uygun toplanmaması gibi uygulamalar, sürece olan güveni zedeleyen unsurlar arasında gösterildi. Rabia Naz’a ait okul çantasının olay günü saatler sonra sivil vatandaşlar tarafından çatıda bulunduğu, ancak bu bilgilerin tutanaklara çelişkili şekilde yansıdığı belirtildi. Ayrıca çanta üzerindeki adli incelemenin olaydan bir yıl sonra yapılması, soruşturmadaki gecikmelerin bir örneği olarak gösterildi.
Kişisel eşyalar ve delil güvenliği
Rabia Naz Vatan'ın kişisel eşyalarının bulunduğu odanın olay gecesi kontrol altına alınmadığı, odaya birçok kişinin giriş çıkış yaptığı, maktule ait günlük gibi önemli eşyaların sivil kişiler tarafından alınıp incelendiği ifade edildi. Günlüğün bir süre muhafaza edilmemesi ve bazı sayfalarının yırtık olmasının, delil bütünlüğünü tehlikeye soktuğu vurgulandı. Ayrıca Rabia Naz’ın olay sırasında giydiği çorapların kaybolduğu, ayakkabı ve kıyafetlerin ise delil poşetleri yerine sıradan poşetlerle taşındığı, laboratuvar incelemelerinde kullanılamayacak durumda olduğu tespit edildi.
Kayıtlar talep edilmedi
Mahkeme, olayla ilgili bilgi verebilecek bazı tanıkların örneğin çantayı bulanlar ya da günlüğü alanlar ifadelerinin aylarca alınmadığını, bu sürecin makul bir gerekçeyle açıklanmadığını belirtti. Öte yandan ambulans ve hastane kamera kayıtlarının da uzun süre boyunca talep edilmemesi, soruşturmanın derinlikten uzak yürütüldüğünü ortaya koydu.
Yaşam hakkı ihlal edildi
Anayasa Mahkemesi, yürütülen soruşturmanın “etkinlik, özen ve sürat” ilkelerinden uzak olduğunu belirterek, olayın aydınlatılması açısından kritik öneme sahip delillerin toplanmasında ciddi eksiklikler yaşandığını vurguladı. Mahkeme, Rabia Naz’ın ölümünün ardından yürütülen sürecin, Anayasa’nın 17. maddesi kapsamında güvence altına alınan yaşam hakkının ihlali anlamına geldiğine hükmetti.