
Kadını, doğayı ve direnişi tuvaline taşıyor
- 09:03 10 Eylül 2025
- Kültür Sanat
Pelşin Çetinkaya
AMED - Kadını, doğayı ve direnişi tuvaline işleyen Ruken Ekinci, sanatla hem geçmişi hatırlatıyor hem de geleceği inşa ediyor.
Çocuk yaşlarda keşfettiği yeteneğini kendi çabasıyla geliştiren Ruken Ekinci, sanat yolculuğunu bir direniş hattına dönüştürdü. Kadın mücadelesine duyduğu hayranlığı eserlerine yansıtan Ruken Ekinci, resimlerinde ve heykellerinde çoğunlukla kadını ve tarihsel hafızayı odağına alıyor.
Farklı teknikler ve malzemelerle üretim yapan sanatçı, kentin dört bir yanına işlediği eserleriyle hem toplumsal belleğe dokunuyor hem de sanatın dönüştürücü gücünü görünür kılıyor. “Eserlerim benim mücadele alanımdır” diyen Ruken Ekinci, üretimlerine her türlü baskıya rağmen ara vermeden devam ediyor.
Tüm engellemelere rağmen düşüncelerini renk, form ve figürlerle ifade eden sanatçı, yıllardır sürdürdüğü üretimle yalnızca sanat yapmıyor; aynı zamanda toplumsal bir hafıza da inşa ediyor.
Sanat onun mücadele alanı
Sanatın kendisi için mücadele alanı olduğunu söyleyen Ruken Ekinci, “Sanatçıyım. Heykel yapıyorum, resim çiziyorum ve bu sanatımı değişik malzemelerle çiziyorum. Sanat benim gözümde üretebilmek demektir, yani bir mücadele alanıdır. Çocukluğumdan bu yana resim çizmeyi çok seviyordum ve ben artık yavaş yavaş bunun üretim odaklı olmasını istedim. Ne kadar üretirsen, o kadar özgürsün, o kadar sorumluluk sahibisin, o kadar gelişirsin. Teknik anlamda bazen eğitimler aldım, kendim araştırdım ama resmî okullara gitmedim. El yeteneğimi geliştirdim. Yaşama, doğaya sanatsal bakıyorum. Gördüğüm güzellikleri nakşediyorum ve sergiler açıyorum.
Mesela hem Türkiye'nin hem de Kürdistan'ın birçok bölgesinde sergiler açtım. Sergiler açmaya hâlâ devam ediyorum. 22 Eylül'de Silvan’da da sergim var. Orada mesela birçok projem var. Hedeflerim büyüyor. Mücadele alanımı daha çok geliştiriyorum. Örneğin artık büyük heykeller yapmaya başladım. O da yine üretim odaklı. Çok masraf yapmadan, doğadan kendi olanaklarımla heykellerimi yapıyorum ve bu, memleketime daha faydalı oluyor” diye belirtiyor.
Kayyım gelir gelmez işçileri işten çıkardı
Ruken Ekinci, 15 yıllık belediye çalışanı olduğunu ve 4 Kasım 2024’te Êlih Belediyesi’ne kayyım atanmasıyla işten çıkarıldığını paylaşıyor. Ruken Ekinci, şöyle devam ediyor: “O kadar emek vermeme rağmen, kültür alanında birçok çalışma yapmama rağmen, en son Sanat Sokağı’nı yaptım. Kendi kültürümüzü, edebiyatçılarımızı, değerli insanlarımızı, tarihi açtırdım ve en eskilerini ortaya çıkardım.
O resimlerle, o görsellerle insanlar kendi kültürü ve tarihini öğrenmiş oluyordu. Ama kayyım atandıktan sonra benim, yönetimin ve belediyenin işine son verildi. Niye biz? Çünkü belediye yönetiminin kayyım gelmeden önce çok güzel projeleri vardı. Sanatsal alanda da çok güzel çalışıyordu. Kadınlar da çok çalışıyordu. Batman, kendi kültürüyle kendini yaşatacaktı. Kendi görselini yapacaktı. Ayrıca belediye iyi bir hizmet veriyordu.
Kayyım bunu hazmedemedi. Bu yüzden geldi ve işgal etti. Kayyım sadece belediyeyi işgal etmedi; bizim kültürümüzü, dilimizi de işgal etti. Bütün çalışmalarımızı bertaraf etti. Hepsini yıktı, talan etti ve bu durum ciddi anlamda bizi sarstı.”
Sanatıyla anlamlı mesajlar veriyor
“Kürt kadını olarak asla yılmadım, mücadeleme devam ettim” diyen Ruken Ekinci sözlerine şunları ekliyor: “Kendi kendime ‘Yine de şey yapabilirim, kendi olanaklarımla, enerjimle tekrar bir şeyler yapabilirim’ dedim. Şu an Diyarbakır’dayım ve yine bir şeyleri yapma çabası, mücadelesi içerisindeyim.
Kadının mücadelesi benim en hassas noktamdır. Bu yüzden sanatımda daha çok kadını, verdiği mücadeleyi, kadın katliamlarını anlatıyorum. Bu yüzden tablolarım genelde kadın temalıdır. Tablolarım aynı zamanda benim çocuklarım.
Son olarak şunları da söylemek istiyorum: İnsanlar bir şeyler yaptığı zaman, bir kadın emek verdiği zaman, bir şeyler ürettiği zaman kendini insan olarak görüyor. Ben, ne olursa olsun, bir şeyler yapmak istiyorum.”