Besê Hozat: Yeni bir tarih yazıyoruz

  • 09:51 13 Mayıs 2025
  • Güncel
HABER MERKEZİ - PKK’nin 12’nci Olağan Kongresi’nde konuşan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat şöyle dedi: “Yeni bir tarih yazıyoruz. PKK elbette rolünü oynadı. Yeni süreci de bu büyük miras üzerinden geliştireceğiz.” 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta paylaşılan "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısı üzerine 5-7 Mayıs tarihleri arasında iki farklı bölgede eşzamanlı ve paralel olarak gerçekleştirilen PKK 12. Olağanüstü Kongresi'ne dair sonuç bildirgesi dün kamuoyu ile paylaşıldı.  ANF'de yer alan habere göre, kongrede konuşan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, öncelikle Abdullah Öcalan'ı büyük bir sevgi, saygı ve özlemle selamladığını belirtti.  
 
Besê Hozat, yaşamını yitirdiklerini açıkladıkları PKK kurucularından Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’u saygı, sevgi ve minnetle andığını belirtti. 
 
'Yepyeni bir başlangıç'
 
Kongrenin çok önemli olduğunu; 52 yıl sonra böyle bir kongreyi yapmanın her açıdan, duygusal olarak elbette insanı etkilediğini kaydeden  Besê Hozat, şu ifadeleri kullandı: “Bu kongreyi neden yapıyoruz, neden bu düzeye, bu aşamaya geldik, sorularına derinliğine anlam verdiğimizde, Önderliğin de ifade ettiği gibi aslında bir bitiş değil. Yepyeni bir başlangıç, bir değişim, dönüşüm ve yeniden yapılanma süreci olduğunu çok iyi anlıyoruz. Tarihe derinliğine baktığımızda, kendi mücadele tarihimize ve Önderlik perspektiflerine, özellikle bu süreç açısından geliştirdiği perspektifleri derinliğini anlamaya çalıştığımızda bu sonucu rahatlıkla çıkarabiliyoruz. O yüzden o duygusal atmosferden de çıkabiliyoruz. Ben kendi açımdan da biraz bunu yaşadım.
 
Önderlik her kongreye politik rapor sundu
 
Önderlik perspektifleri gerçekten çok çarpıcıdır. Önderlik, her kongreye politik rapor sundu. Katıldığımız birçok kongrede o politik raporlar okundu, o perspektif üzerinden kongre tartışmaları yürütüldü ve sonuçlandı. Bu kongreye de büyük mücadele sonucu İmralı işkence ve tecrit koşullarında yaşanan kırılma sayesinde Önderliğin sürece müdahil olmasıyla böyle bir kongre gerçekleştiriyoruz. Yine Önderliğin politik raporunu büyük bir şans olarak okuduk. Tabii bu zemini oluşturmak, bu imkanları yaratmak da büyük bir mücadele sonucu gelişti. Bu kongreyi Önderliğin politik raporuyla açmak, politik rapor üzerinden bu tartışmaları geliştirmek, çok büyük bir mücadele sonucu ortaya çıktı. Bu mücadelenin merkezi kesinlikle İmralı oldu.
 
Hareketi yeniledi, yapılandırdı, dönüştürdü
 
İmralı'da 26 yıldır kıyasıya bir mücadele, kıyasıya bir savaş var. Hareket olarak da Önderlik raporunun çizgisi ekseninde, 99'dan öncesi de elbette var, ben komplo ile birlikte ele aldığımda, komplodan itibaren belirtiyorum. Önderlik çizgisi ekseninde bir mücadele yürütmeye çalışıyoruz, direniyoruz, bütün direnç gücümüzü ve inancımızı da oradan alıyoruz. Düşünüyorum; Önderliğin bu 5 kitaplık savunmaları olmasaydı, 7. Kongre'den itibaren Önderliğin bir biçimde her dönem büyük bir mücadeleyle sürece katılımı, müdahalesi olmasaydı gerçekten biz 26 yıl bu kadar büyük bir mücadele verebilir miydik, ayakta kalabilir miydik? Bu sorunun cevabını aradığımda Önderliksiz ömrümüz bu kadar uzun olmazdı diye düşünüyorum. Önderlik kendisini aştıkça Harekete açılım yaptırdı. Önderlik kendisini aştıkça, kendisini yarattıkça, kendisini yeniden yeniden oluşturdukça ve doğurttukça Hareketi doğurttu. Hareketi yeniledi, yapılandırdı, dönüştürdü. Yani dönüşüme zorladı, büyüttü, güçlendirdi.
 
Yönetimin bir üyesi olarak ben de içinde olmak üzere bu yönetimin mevcut durumda beyin merkezi Önderliktir. Fiili yürütücü gücü, dolayısıyla beyin gücü de bu örgütün yönetimi ise ve bu beyin güç kendisini aşmazsa, yaratmazsa, kendisini oluşturmazsa, özgürleştirmezse bir bütünen tarzını, anlayışını nasıl dönüşüm yaratacak Harekette? Kadroda, halkta, sempatizanda, kitlede nasıl büyüme yaratacak? Nasıl değişim, dönüşüm yaratacak? Yaratamaz.
 
Kadın eksenli bir tarih çözümlemesi 
 
Bu konuda Önderlik tarzı çok çarpıcıdır. Önderlik, 'ben 10 yılın özeti özetini çıkardım', diyor. '10 yılda 10 bin defa kendimi adeta yarattım. Bu yaratımla dönüşümü yapıyorum. Bu dönüşüme cesaret ediyorum' diyor. Şu andaki politik raporu o dönüşüm üzerinden yapıyor. Silahlı mücadele sürecinden vazgeçiyorum, derken de o dönüşüme dayandırıyor. Şimdi bunlar çok önemlidir, çünkü biz yeniden bir değişim, dönüşüm sürecini tartışıyoruz. Önderliğin bütün politik raporlarında, özellikle bu son politik raporda da öyledir; 21 sayfadır, neredeyse yarısı kadın-erkek sorunsalı/çelişkisi/çatışması üzerinden kadın eksenli bir tarih çözümlemesi ve değerlendirmesi var. Zihniyet değişimini, kültür değişimini, egemen cinsiyetçi kültür değişimini, toplum değişim dönüşümünü ona oturtuyor. Demokratik, komünal, sosyalist anlayışı ona oturtuyor tamamen. Bu, kendi başına elbette daha kapsamlı bir tartışma ve muhasebeyi elbette gerektiriyor.
 
Çok büyük değerler ve anlamlar yarattı
 
Yeni bir tarih yazıyoruz. Tarih ayakları üzerine oturtulacak ve bunun öncüleri olacağız. Halkların özgürlük tarihi yazılacak. Önderlik bütün hakikatleri ortaya çıkarıyor ve halkların özgürlük tarihi hakikatine ulaşarak her şeyi ayakları üzerine oturtuyor. PKK elbette rolünü oynadı. PKK her şeyden önce gerçekten tarihe damgasını vurdu. Çok büyük değerler ve anlamlar yarattı. Sadece Kürt halkı ve kadınlar açısından değil, tüm insanlık açısından çok büyük değerler, çok büyük anlamlar yarattı ve bu tarihe mal oldu. Bu anlamda bir miras bıraktı. Şimdi bu yeni süreci de büyük miras üzerinden geliştireceğiz. Ondan güç alarak, o özgüvenle, o inançla, o iddiayla bu süreci geliştireceğiz ve hepimiz de bunun öncüleri ve militanları olacağız. Bu yeni sürecin de militanlığını yapacağız. Bu büyük bir onurdur, gururdur. Bu insana da gerçekten büyük bir heyecan veriyor. Ben de kısaca bunları belirtiyorum. Bütün arkadaşları tekrar selamlıyorum.”