İzmir’de Deniz Poyraz katliamına dair panel
- 20:01 17 Haziran 2025
- Güncel
İZMİR - Deniz Poyraz katliamının göstere göstere işlendiğinin ve üzerinin örtüldüğünü dile getiren Milletvekili Adalet Kaya, yaşanan süreç itibariyle devletin siyasi katliamlarla yüzleşmesi gerektiğini vurguladı.
İzmir'de 2021'de Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir il binasına yönelik saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ın katledilişinin dördüncü yıl dönümünde Türkan Saylan Kültür Merkezinde “Deniz Poyraz ve siyasal cinayetlerle yüzleşme” adıyla panel düzenlendi. Panele Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya ve Deniz Poyraz davası avukatlarından Türkan Aslan Ağaç konuşmacı olarak katıldı. Çok sayıda yurttaşın takip ettiği penele DEM Parti İzmir Milletvekili Bucugül Çubuk da katıldı.
Panel sinevizyon gösterimi ile başladı. İlk olarak Adalet Kaya söz aldı.
'Savcılar suçu örtecek deliller aradı'
Katliam günü Müracaa savcısı ve Terörle Mücadele savcısının bulunduğunu ve iki savcının bulunmasının katliamın detaylı bir şekilde araştırılabileceği izlenimi yarattığını ifade eden Türkan Aslan Ağaç, il binasında yapılan delil toplama işlemlerinde savcının delil aramak yerine duvardaki fotoğrafları inceleyerek suçu kapatacak deliller aradığını ifade etti. Fail Onur Gençer'in polislerin koruması altında ‘İsmin ne abicim’ denerek gözaltına alındığını hatırlatan Türkan Aslan Ağaç, “TBMM’nin üçüncü büyük partisine saldırıları yapan failin 17 saat gibi kısa süre gözaltında tutulması bu işin hiç de sıradan olmadığını, faillerin siyasi ayakları olduğu görülüyordu” dedi.
‘Siyasal şiddetin kurumsallaştırıldığı süreçte katliam yaşandı’
7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından AKP iktidarının Meclis'te azınlığa düşmesinin büyük kırılma yarattığını kaydeden Türkan Aslan Ağaç, 2013-2015 yıllarında yaşanan "çözüm sürecinin" sonlaması ardından yoğun şiddet olaylarının yaşandığını hatırlattı. 7 Haziran ve 1 Kasım 2025 seçimleri arasındaki süreçte yaşanan katliamlara değinen Türkan Aslan Ağaç, “HDP’ye yapılan saldırıları basından tarayarak soruşturma dosyasına sunduk. Bu kişilerin Ülkü Ocaklarıyla ilişkili paramiliter güçler olduğunu biliyoruz. Bu aynı zamanda bütün muhaliflere yönelmiş saldırılar bozkurt işaretiyle fotoğraflar çektiğini ve saldırıya uğrayanlara vatan haini dediklerini biliyoruz. Çoğunun failleri bulunmamıştı. Bulunanlara ise ceza verilmemişti. Bu dönemde siyasal şiddeti kurumsallaştıran bir süreç yaşandı. Parlamenter sistemde büyük değişiklik oldu. Kamuoyunca muazzam derecede sindirilmeye çalışıldı. İktidar partilerinin HDP’yi hedef gösteren söylemleri oldu. Böylesi konjektürde HDP il binasına saldırıldı” diye belirtti
‘Katilin MHP Genel Merkezine uzanan delilleri araştırılmadı’
Failin il binasına gelirken çok sayıda yurttaşı katletme amacıyla geldiğini mahkemede de beyan ettiğini dile getiren Türkan Aslan Ağaç, failin Dokuz Eylül Üniversitesi Ülkü Ocakları'yla bağlantılı olduğunu kaydederek, “Katilin 3-4 ay hazırlık yaptığı anlaşılıyor. 70’li yıllardan bu yana siyasi cinayetlerin arkasında ülkücüleri görüyoruz. 70’lerde komando kamplarında eğitim görüyorlardı, 90’larda Özel Harp Dairesiyle iç içe geçmiş olduklarını biliyoruz. Hrant Dink cinayetinde de bu ortaya çıkmıştı. Katilin bir eylem hazırlığının olduğunu görüyoruz. Cemaat soruşturmaları sonrasında yurt dışında yaşayan gazeteci Cevheri Güven yayınladığı videolarında katilin yazışmalarında bu kişinin MHP Genel Merkezine uzanan ve buradaki siyasetçiyle yazışmalarının olduğunu söylemişti. Katilin talimat almaya çalıştığına dair yazışmalar olduğunu, bu dijital verilerin Süleyman Soylu’nun elinde olduğunu ve bunu MHP Genel Merkezine karşı kullanmak üzere elinde tuttuğunu söylemişti. Maalesef dava sürecinde 150’ye yakın talep geliştiik. Cinayetin arkasındaki siyasal yapının tamamının ortaya çıkarılması istedik ama taleplerimizin yüzde 98’i kabul edilmedi” ifadelerini kullandı.
‘Demokratik toplum çağrısına sahip çıkılmalı’
Davanın son 3 duruşmasının Şakran Cezaevinde ve ikisinin avukatsız şekilde görüldüğünü aktaran Türkan Aslan Ağaç, faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilse de katliamın arkasındaki siyasi ilişkilerin ve yardım edenlerin üzerinin kapatıldığını vurguladı. Hukuk mücadelesine devam edeceklerinin altını çizen Türkan Aslan Ağaç, “Tüm demokrasi güçleri cezasızlık konusunda mücadele hattı oluşturmalı. Siyasi cinayetlerin failleri ve arkasındaki tetikçiler araştırılmıyor. Bu faillerin Hakikatler Komisyonu ile bulunabileceğini düşünüyorum. 27 Şubatta Abdullah Öcalan Demokratik Tolum Çağrısını gerçekleştirdi. Bunun sahiplenilmesinden yanayım. Örgütün feshetmesine rağmen toplumun tam olarak sahiplenmediğini gösterdi. Bu sürece toplumun tüm kesimleri sahip çıkmalı” çağrısı yaptı.
Dosyanın istinaf edilişinin ardından 1 ay gibi kısa bir sürede ilk derece mahkemesinde kararının onandığını söyleyen Türkan Aslan Ağaç, temyiz başvurusu yaptıklarını ve Yargıtay’ın dosyayı bozması gerektiğini dile getirdi.
‘Devlet siyasi katliamlarla yüzleşmeli’
Ardından Adalet Kaya söz aldı. Türkiye’nin siyasi katliamlarla yüzleşmediğine dikkat çeken Adalet Kaya, siyasi katliamlarla ilgili tek bir davanın bile hakkaniyetle görülmesinin diğer katliamları ortaya çıkaracağını, bu nedenle de davaların adil görülmesine izin verilmediğini belirtti. Adalet Kaya, “Faşist katil gerçek anlamda yargılanmadığını meselenin ört bas edilmeye dönük çabaları gördük. Telefonu bile incelenmemiş, bir gün bile gözaltında kalmamış. PKK’nin silah bırakması ve barışın inşası çabasıyla bu konularla da ilgileniyoruz. Bu ülkede devletin işlediği suçlardan etkilenen milyonlarca yurttaş var ve hak talebiyle mahkemelerde. Ama devlet asla işlediği suçlarla yüzleşmedi. Bu süreçte yüzleşmesi gerektiğini biliyoruz” dedi.
‘Devlet göstere göstere üzerini kapattı’
Katledilenlerin ailelerinin adalet duygusunun yeniden tesis edilmesi için çaba sarf etmeleri gerektiğini belirten Adalet Kaya, “Bunlara maruz kalanlar ve tanıklık edenler gibi farkında olan kesimler var ancak devletin suçlarından bihaber kesimler de var. Ülkede basılı medyanın okunduğu 90’lı dönemlerde bunlarla ilgili haberlerde yer alıyordu. Aslında herkes okudu ama görmek istemedi. Mesele farkında olmamaları değil, onlar da bu konuyla yüzleşmek istemiyor. Bir kesim de devletin nefret söylemleri üzerinden Kürtlerin bunu hak ettiğini düşünüyor. Aslında 90’larda devlet suç işlerken göstere göstere yapıyordu ve toplum sessiz kalıyordu. Bu dönemde de göstererek yaptı ve karanlık güçlerin etkisiyle göstere göstere üzerini kapatıyor. Herkes Onur Gencer’in karanlık güçlerle ilişkisi olduğunu ve üzerinin kapatıldığını biliyor. Bu meselenin tarafı olanlar hala sesini duyuramıyor” ifadlerini kullandı.
‘Katliamın bilmeyenlere anlatılması gerekiyor’
Deniz Poyraz katliamının neden siyasi bir katliam olduğunun anlatılması gerektiğinin üstünde duran Adalet Kaya, “Bunu duymayan insanlar var. Deniz Poyraz’ın kim olduğunu bilmeyen insanların olması benim canımızı yakıyor. Biz kendi habitatımızdan bakarak herkes biliyor sanıyoruz ama öyle değil. Daha çok yere ulaşmamız gerekiyor. Sadece Deniz için demiyorum savaşın yıkıcılığını bu ortamlarda devletin suç işleyebileceği zeminlerin yaşandığını anlatmamız gerekiyor” diye konuştu.
Panel yurttaşların soru ve katkılarıyla devam etti.