KESK Kadın Meclisi’nden barış paneli

  • 20:59 18 Haziran 2025
  • Güncel
İZMİR – KESK Kadın Meclisi, “Kadınlar barışı istiyor” başlığıyla panel düzenledi.
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Kadın Meclisi, “Kadınlar barışı istiyor” başlığıyla panel gerçekleştirdi. Karşıyaka Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde salona “Jin, jiyan, azadi”, “İnatla barış, ısrarla kadın mücadelesi”, “Kadınlar barış istiyor” pankartları asıldı. Panele konuşmacı olarak avukat Türkan Aslan Ağaç, Tevgera Jinên Azad'lı (TJA) Ruşen Seydaoğlu, KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher katıldı. Panele siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri ile çok sayıda kadın katıldı.
 
‘Türkiye'nin ihtiyacı demokratik toplumu yaratmak’
 
Panelde ilk olarak konuşan Türkan Aslan Ağaç, kadınların barış istemesinin yaşamsal bir hakikati açıkladığını ifade ederek, savaşın ve çatışmanın yükünü en fazla kadınların çektiğini belirtti. Türkan Aslan Ağaç, “Barış bizim için toplumun yeniden inşası anlamına geliyor. Ekim 2024'de de bir süreç başladı ve sayın Abdullah Öcalan'ın 'barış ve demokratik toplum' çağrısı kamuoyu ile paylaşıldı. Ardından PKK kendini feshetti. Bu gelişmeler Türkiye'deki örgütlü herkesin barış ve demokrasi üzerine söz kurmasının kolaylaştığı anlamına geliyor. Barışın bizim için ne kadar kıymetli olduğunu bölgedeki gelişmelerden görüyoruz. Bu barış talebini toplumsallaştırmak ve Ortadoğu'daki barış özlemini tesis etmemiz gerekiyor. Barışın aslında ne kadar elzem olduğunu tekrar tekrar görüyoruz. Çağrı ile başlayan süreçte barış ve demokrasiyi birlikte konuşuyoruz. Biz kadınlar için barış pozitif bir inşayı ifade ediyor. Bu da demokratik, kadın özgürlükçü ve ekolojik bir modelle olabilir. Barış ancak böylesi demokratik bir zeminde inşa edilebilir. Sayın Öcalan'ın 'kadın özgürleşmeden toplum özgürleşemez, toplum özgürleşemeden barış gelmez' sözü çok önemli. Bu süreçte barış masasın kurulacağını varsaydığımız dönemde kadınları müzakere sürecinin öznesi olmak zorunda. Türkiye'nin ihtiyacı demokratik toplumu yaratmak” dedi.
 
‘Masada kadınların olması önemli’
 
Barış için taleplerin yıllardır aynı olduğunu dile getiren TJA'lı Ruşen Seydaoğlu da kadınların varoluşu üzerindeki sistematik saldırılara dikkat çekerek, "Biz kendi özgürlüğümüzü inşa ederken bunları kaybettiklerimizin büyük katkısı var. Sistemsel bir saldırı karşısında barışın mücadelesini vermek toplumların kendilerini nasıl inşa edeceklerinin de anlamına geliyor. Karşımızdaki güç bütün araçları kullanıyor. Savaş politikalarını süreklileştirmek için sermayedarla çalışıyor. Türkiye'de bu saldırılar Kürtlere yönelik yapılıyor. Savaş bütün yakıcılığı ile devam ederken savaşın adı olmadığı için uluslararası mekanizmalar da devreye girmiyor. Bu noktada bu politikalara karşı durmamız gerekiyor. Barış süreci Abdullah Öcalan'ın çağrısı ile hızlı şekilde devreye girdi. Barışı anlamak ve anlamlandırmak gerekiyor. Kadınların barış talebinde birçok sebep var. Masada olmak da var ama masayı sokaklara çekmek de önemli. Toplum içindeki çeşitliliklerin söz kurması lazım. Toplumu oluşturan kesimlerin risk görülmeden inşalarını kurmaları gerekiyor. Masada kadınların olması önemli” ifadelerini kullandı.
 
‘Emekçiler açısından barış mücadelesinin sözü olduk’
 
KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher ise DİSK’in kurulmasıyla siyaset üstü sendikacılık adıyla ortaya atılan sendikacılıkla mücadele edildiğini söyleyerek 1980 darbesi ile sendikaların kapatıldığını hatırlattı. Döne Gevher, Kürt Özgürlük Hareketini ortaya çıkmasıyla saldırıların emekçiler içindeki kutuplaşmayı ırkçılık üzerinden gerçekleştirildiğini vurgulayarak “Bu süreçte emek mücadelesi yanında tekçiliğe karşı da mücadele yürütüldü. Temel mücadele hatlarından biri de kadınların verdiği mücadeleydi. Temkinli ve tedbirli şekilde ekonomik mücadele ile demokrasi mücadelesini bir arada yürütmeye çalıştı. Bu ülkede sadece emek mücadelesinde değil farklılıkların bir arada yürümesini kadın mücadelesini savunan herkes hedef oldu. Hatta iktidarlar değişti ama hedef olma değişmedi. Emekçiler açısından barış mücadelesinin sözü olduk. Doğu -Güneydoğu raporları hazırlandı. Yine KESK’in birçok üyesi katledildi veya ceza aldı. Tüm bu sürgünlerin yaşandığı süreçte demokrasi mücadelesine sahip çıkıldı” diye konuştu.
 
Panel, konuşmaların ardından soru ve cevaplarla devam etti.