Mêrdîn'de erkek şiddetine karşı eylem

  • 22:16 21 Haziran 2025
  • Güncel
MÊRDÎN - Mêrdîn'de erkek şiddetine karşı yapılan eylemde, “Erkek egemen akılla yürütülen, kadınların iradesini ve emeğini yok sayan hiçbir çözüm kalıcı olamaz” dedi.
 
Mêrdîn Şahmaran Kadın Platformu ile Tevgera Jinên Azad (TJA), Kadın ve çocuk katliamları, şüpheli kadın ve çocuk ölümleri ile  madde bağımlılığına karşı Mêrdîn’de yürüyüş gerçekleştirdi. Artuklu ilçesinde bulunan Tarihi Birinci Cadde üzerinde bir araya gelen kadınlar, katledilen kadınların fotoğrafları ile “Kadın kırımına karşı yaşamı ve barışı savunuyoruz” pankartı eşliğinde yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca “Jin, jiyan, azadî”, “Bijî berxwedana jina”, “Kuştina jinan polîtîk e” ve “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atan kadınlar, Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayarak, Olgunlaşma Enstitüsü merdivenlerine kadar yürüyüşlerini sürdürdü.
 
Yürüyüşün ardından Kürtçe ve Türkçe olan basın metni okundu. Açıklama metninin Türkçesini Şahmaran Kadın Platformu’ndan Gülizar İpek Bilek, Kürtçesini ise TJA’dan Hatice Öncü okudu.
 
Özel savaş politikasına vurgu
 
Kadınların yaşam felsefesinin “Jin, jiyan, azadî” olduğu belirtilen açıklamada, “Bu yaşam felsefesi, her gün sistematik biçimde hedef alınmakta, yok sayılmakta ve katledilmektedir. Her kadın ölümü, sadece bir can kaybı değil, erkek egemen sistemin, devletin politikalarının ve cezasızlığın doğrudan sonucudur” denildi. Mêrdîn’de son haftalarda yaşanan kadın katliamları, şüpheli kadın ölümleri ve kadınların intihara sürüklenmesinin kadınlara yönelik şiddetin ulaştığı boyutları gözler önüne serdiği kaydedilen açıklamada, “Bu ölümler münferit değil, sistematiktir. Kadınlar yıllarca süren baskı, şiddet, ekonomik çaresizlik ve yalnızlaştırma ile intihara sürüklenmektedir. Bölgedeki madde bağımlılığı da özellikle genç kadınları hedef almaktadır. Devletin bu alandaki ihmali, bağımlılığı adeta bir araç olarak kullandığını düşündürmektedir. Bu, kadınların yaşamına dönük bir özel savaş politikasıdır” ifadeleri kullanıldı.
 
'Bu düzeni kabul etmiyoruz'
 
“Biz kadınlar, bu düzeni kabul etmiyoruz. Mücadelemiz yalnızca hayatta kalmak için değil, özgürce yaşamak için. Her yürüyüşümüz bir başkaldırıdır, her sözümüz yaşam çağrısıdır” denilen açıklamada kadınların talepleri, şöyle sıraladı: “Kadın ölümleri derhal tarafsız şekilde soruşturulsun. Koruma mekanizmaları etkili biçimde işletilsin. Kadın kurumlarına yönelik baskılar son bulsun, desteklensin. Faillere cezasızlık değil, gerçek adalet uygulansın. Bağımlılık riski altındaki kadınlara yönelik destek politikaları geliştirilsin. Madde trafiği ve bağımlılığa karşı kadın odaklı önlemler alınsın.”
 
‘Özgür yaşam temelinde bir barışı inşa edeceğiz’
 
Kadınların son sözünün yaşam olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Bugün buradayız çünkü yaşamak, özgürce yaşamak istiyoruz. Ne intihar süsü verilen cinayetleri kabul edeceğiz, ne susacağız, ne geri adım atacağız. Kadınlar yaşamdır, kadınlar ısrardır, kadınlar direniştir. Ve kadınlar barıştır. Çünkü biliyoruz ki, savaşın ilk hedefi kadınlardır; ama barışın da ilk öznesi kadınlardır. Kadın mücadelesi bize şunu öğretti: Adaletsiz bir barış, gerçek bir barış değildir. Erkek egemen akılla yürütülen, kadınların iradesini ve emeğini yok sayan hiçbir çözüm kalıcı olamaz. Kadınların sesi, sözü emeğiyle barış toplumsallaşacak. Biz barışı da yeniden inşa edeceğiz. Kadın öncülüğünde, halkların iradesiyle, özgür yaşam temelinde bir barışı inşa edeceğiz. Biz yaşamakta ısrarcıyız!”