BEDLÎS – Tatvan Kültür ve Sanat Festivali’nde Nemrut Krater Gölü ve Kalderası için açıklama yapıldı. Açıklamada, Nemrut Krater Gölü ve Kalderası'nın tehdit altında olduğu belirtilerek, "Gölün su seviyesindeki değişimler, flora ve faunanın zarar görmesi, kaçak yapılaşma ve doğaya zarar veren insan faaliyetleri bu bölgenin korunmasını zorunlu kılmaktadır" denildi. 

 

Tatvan Kültür ve Sanat Festivalinin 4’üncü gününde Nemrut Krater Gölü ve Kalderası’nı korumasına ilişkin dair basın açıklaması ve doğa yürüyüşü gerçekleştirildi. Nemrut Krater Gölü’nde gerçekleştirilen basın açıklamasına, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi(DEM Parti), Bêdlîs Milletvekili Semra Çağlar Gökalp, Tevgera Jinên Azad (TJA), Tetwan (Tatvan) Belediye Eşbaşkanı ve çok sayıda demokratik kitle örgütü katıldı. Kitle adına basın metnini Funda Nasır okudu.

 

‘Nemrut Krater Gölü ve Kalderası tehdit altında’

 

Nemrut Krater Gölü ve Kalderası’nın, bölgenin en önemli doğal miraslarından biri olduğunu belirten Funda Nasır, bölgenin, biyolojik çeşitlilik açısından da zengin olduğunu söyledi. Funda Nasır, “Ancak eşsiz doğal miras; iklim krizi, düzensiz yapılaşma, madencilik başta olmak üzere enerji kaynakları faaliyetleri, turizm faaliyetlerin kontrolsüz artışı ve çevresel kirliliğin yarattığı çoklu tahribatlar nedeniyle ciddi tehdit altındadır. Gölün su seviyesindeki değişimler, flora ve faunanın zarar görmesi, kaçak yapılaşma ve doğaya zarar veren insan faaliyetleri bu bölgenin korunmasını zorunlu kılmaktadır. Nemrut Jeopark alanının tanıtılması ve korunması, jeolojik çeşitliliğin sürdürülebilir şekilde kullanımı için bilimsel araştırmaların desteklenmesi Jeoturizmin ve doğa farkındalığının artırılması hedefiyle bilimsel toplantılar, festivaller ve kültürel etkinlikler düzenlenerek yerel kapasite ve istihdam geliştirilmesi amaçlanmaktadır” dedi. 

 

‘Denetim ve düzenleme olmadan ziyaret ediliyor’

 

Nemrut Krater Gölü ve çevresinde biyolojik çeşitliliğin korunması ve jeosit alanlarının sürdürülebilirliği için gerekli uygulamaların hayata geçirilmediğini ifade eden Funda Nasır, alanın, herhangi bir denetim ve düzenleme olmadan ziyaret edildiğini dile getirdi. Funda Nasır, “Ziyaretçiler, kamp, fotoğraf safarileri, piknik, kano ve doğa yürüyüşleri gibi faaliyetleri serbestçe gerçekleştirmektedir. Bu durum, bölgenin biyolojik ve jeolojik yapısının zarar görmesine beraberinde önüne geçilemeyen çöp probleminin oluşmasına neden olmaktadır. Altyapı çalışmaları ise tamamlanmamıştır; yolların düzenlenmesi, lavabo, büfe, çöp kutusu, bank gibi kent mobilyaları ile yönlendirme tabelaları eksiktir. Aynı şekilde, ziyaretçilerin bilinçlenmesini sağlayacak eğitim ve tanıtım faaliyetleri de yetersiz kalmaktadır” ifadelerini kullandı. 

 

‘Kadınları doğayı mahkûm etmek isteyen tüm anlayışlara karşı durmaya davet ediyorum’

 

Açıklamada konuşan Ayla Akat Ata, dünyanın bütün kadın hareketlerine seslenerek, erkek egemen zihniyetin talancı ve yıkıcı politikaları karşısında durmaya davet etti. Alya Akat Ata,  “Kadınları, doğayı mahkûm etmek isteyen tüm anlayışlara karşı durmaya davet ediyorum. Sokakta, alanda olan tüm kadınlara selam olsun. Kadınlar doğa ve çevre konusunda duyarlılar. Doğa yıkımın yanında olan kapitalist anlayış ve erkek egemen zihniyet aynı zamanda özgür kadına karşı, kadın gerçekliğini, kadının kendisinin özgür bir şekilde gerçekleştirme zihniyetine karşı biz biliyoruz ki bu anlayış bu coğrafya da defalarca kez mahkûm edildi” diye vurguladı.-.

 

‘İradeye olan inancımız ile yürüyeceğiz’

 

Bu coğrafya da yıkımı engellemek için her sokağa çıktıklarında savaşmanın sesini kısacaklarını vurguladı. Yeni süreçte ortaya koydukları mücadele iradeye olan inanç olarak ifade eden Alya Akat Ata, “İradeye olan inancımız ile yürüyeceğiz. Doğayı talan eden zihniyete, kadın kırımına karşı olduğumuzu buradan bir kez daha söylemek istiyoruz. Önümüzde ki sürecin gönülleri olarak dahil olacağımızın altını çiziyoruz. Hiçbir güç bu coğrafyadaki güzelliği görmezden gelemez. Hiçbir güç Türkiye’nin Asya’nın en uç yarım adası Avrupa’nın en uç noktasının birleştiği gerçeğini değiştiremez biz tam da bu gerçekliğin ortasında doğa ve insan diyeceğiz. Kadın kırımına hayır diyeceğiz. Kadınlar kendi gerçekliğini, sömürüye karşı mücadelesini her türlü mücadelesini ekolojik mücadele ile bir araya getirecek. Doğaya karşı savaş açanlar, doğayı ve doğanın bize sunduklarını talan zihniyeti ile ele alanlar aynı gerçeklik ile kadına yaklaşıyorlar ”dedi.

 

Açıklama Nemrut büyük krater gölünden Nemrut Küçük Krater Gölüne kadar yürüyüş ile son buldu.