Erzirom'da çocuk tecavüzüne karşı yürüyüş

  • 22:09 4 Temmuz 2025
  • Güncel
ERZIROM -  Qereçoban'da bir çocuğun devlet hastanesinde görevli doktor tarafından tecavüze uğramasını protesto eden kadınlar, cezasızlık politikalarına karşı örgütlü mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
 
Erzirom'un Qereçoban ilçesinde bir çocuğun doktor İlyas Yılmaz tarafından tecavüze uğramasına karşıTevgera Jinên Azad (TJA) tarafından yürüyüş ve açıklama gerçekleştirildi. Yürüyüşe Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan Milletvekili Gülderen Varlı, DEM Parti il ve ilçe örgütleri ile çok sayoda kişi katıldı. İlçe merkezinde bir araya gelen kitle, buradan Karaçoban Devlet Hastanesi'ne kadar "Jin jiyan azadî", "Çocuğa uzanan eller kırılsın" ve "Kadına uzanan eller kırılsın" sloganlarıyla yürüyüş gerçekleştirdi. 
 
Hastane önünde kitle adına açıklamayı TJA'lı Mehtap Demirkaya okudu.Mehtap Demirkaya, kadın ve çocukların bugün sistematik bir şiddet sarmalının ortasında yaşam mücadelesi verdiğini belirtti. Kürdistan’da kadın bedeni, emeği, kimliği ve iradesi üzerinde yürütülen özel savaş politikaları her geçen gün daha da derinleştiğini ifade eden Mehtap Demirkaya, "Devletin tüm kurumlarında örgütlü olan erkek egemen zihniyet, kadınlara yönelen şiddeti yalnızca görünür kılmakla kalmıyor; onu normalleştiren, cezasızlıkla besleyen bir sistematiğe dönüştürüyor" dedi. 
 
'Bu saldırı münferit değil'
 
Karaçoban Devlet Hastanesi’nde bir çocuğun tecavüze uğramasına dikkat çeken Mehtap Demirkaya, "Yaşananlar, bu kirli düzenin son örneğidir. Zihinsel engeli bulunan bir kadın, sağlık hizmeti almak için gittiği hastanede, görevli doktor İlyas Yıldırım’ın cinsel saldırısına maruz kalmıştır. Bu saldırı münferit değil, erkek egemen iktidarın sisteminin bir sonucudur. Bu topraklarda kadın bedeni, erkek-devlet aklının denetim ve tahakküm nesnesi yapılmak isteniyor" ifadelerini kullandı. 
 
'Direnişi büyüyeceğiz' 
 
Kadınların bu sisteme boyun eğmeyeceğini kaydeden Mehtap Demirkaya, "Tecavüz kültürüne, erkek adaletine, cezasızlık politikalarına karşı özsavunmamızla, kadın dayanışmamızla, örgütlü mücadelemizle cevap olacağız. Biliyoruz ki bu karanlık düzeni yıkacak olan kadınların ortak direnişidir. Bu yüzden mücadelemizden bir adım geri atmayacağız. Karaçoban’da yaşanan bu suçun takipçisi olacağız. Faillerin, suç ortaklarının ve ihmali olan her kamu görevlisinin yargılanması için mücadeleyi büyüteceğiz. Kadına yönelik şiddet, bir kader değil, iktidar politikasıdır. Cinsel saldırı bireysel değil, sistematiktir. Özgürlüğümüz, irademiz ve bedenimiz üzerinde kurulmak istenen tahakküme karşı direnişi büyütmeye devam edeceğiz" diyerek mücadele çağrısında bulundu. 
 
'Susmuyoruz'
 
Ardından söz alan Gülderen Varlı, "Erkek öldürüyor, devlet koruyor" diyerek, kadın ve çocukların hiçbir alanda güvende olmadığını kaydetti. Bir devlet kurumunda çocuga tecavüz edildiğini belirten Gülden Varlı, "Karaçoban'da da olsa İstanbul'da da olsa kadına ve çocuğa yönelik cinsel saldırı, tecavüz ve şiddet devlet aklı ile korunuyor. Doktorun kime sığındığını ve kime güvendiğini iyi biliyoruz. Failler alınıp ve arka kapıdan bırakılıyor. Bizler buradayız ve kadim halklarıyız. Bu sokaklar bizim. Hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir kadın ve çocuk bedeni üzerinden söz kursun. Şiddeti, tacizi ve tecavüzü teşhir edin. Susmuyoruz. Ne olursa olsun hesabını verecekler" diye konuştu.
 
Açıklama "Jin jiyan azadî" sloganı ile son buldu.